KÖY ENSTİTÜLERİ BASIN AÇIKLAMASI
Cumhuriyet’i kuran çağdaş, aydın kadrolar eğitimin
öncelikle köylerden başlaması gerektiğini belirleyerek, eğitimi köylere
indirgemeyi benimsemişlerdir ve en büyük eserleri ise Köy Enstitülerinin
kuruluşuydu.
"Kurtuluş savaşından çıkıldığında ancak
toplumun yüzde 4 okuma yazma biliyordu. Okuma yazma bilenlerinde çoğu büyük
şehirlerde yaşıyorlardı. Toplumun yüzde 80'i köylerde yaşıyordu. Köy
Enstitülerinin kurulması ile büyük bir eğitim seferberliği başlatılmış, ilk kez
köylere köylü çocukları kanalı ile bilim, sanat, kültür, üretimde bilimsellik
gibi konular ulaştırılmıştı. On binlerce dönüm arazi ekim alanlarına açılmış,
milyonlarca küçük ve büyük baş hayvan yetiştirilmiş, milyonlarca ağaç Anadolu
bozkırlarını yeşertmiş, sulama kanalları açılmış ve köylümüz modern tarımla
buluşmuştu. On binlerce öğrenci ve yüzlerce öğretmen yetiştirilmiş. Bunların
arasından yazarlar, bestekarlar, derlemeciler vs. çıkmıştır. Bu gelişmeden
rahatsız olan egemen çevreler, emperyalist devletlerinde baskıları sonucu, bu
okullarda 'Komünist' yetiştiriliyor diyerek karşı propaganda ile saldırıya
geçmişlerdir"
Köy enstitülerinin Kuruluşunun 81. yılında “Köy Enstitüleri
kapatılmasaydı, eğitim seviyemiz ne olurdu?” diye sormaktan kendimizi
alamıyoruz. Çünkü Köy Enstitülerinin kapatılması eğitim devrimlerinin yarım
kalmasına neden olmuştur. Köy Enstitüleri kapatılmamış olsaydı, Cumhuriyetin
eğitim devrimleri hedefine ulaşmış; Türkiye hayal bile edemeyeceğimiz
gelişmişlik seviyesine çıkmış olacaktı. Köy Enstitüleri, Cumhurbaşkanı
İnönü’nün talimatıyla kurulmuştur. Dönemin Milli Eğitim Bakanı efsane isim
Hasan Ali Yücel’dir. Köy Enstitüleri’nin mimarı ise eğitim bilimci, İlköğretim
Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tur.
17 Nisan 1940 yılında kurulan
Köy Enstitüleri, “Eğitim içinde üretim, üretim içinde eğitim” yapmıştır.
Anadolu’nun en ücra köşesindeki köy çocuklarının okumasına fırsat vermiştir.
Yetiştirdiği öğretmenler de yine Anadolu’nun en ücra köşelerine giderek
aydınlanma hareketine öncülük etmişlerdir. Ancak Köy Enstitüleri 1954 yılına
gelindiğinde Demokrat Parti tarafından siyasi nedenlerle kapatılmıştır.
Güçlü devletlerin eğitim politikaları partiler
üstüdür ve süreklidir. Ancak Türkiye’de bu kural dönem dönem göz ardı
edilmiştir.
O dönem Köy Enstitülerini
kapatan anlayış, bugün de kanunla koruma altına alınmış olan 21 Köy Enstitüsü
binasını yıkmak için çabalamaktadır. En son Konya Ereğli İvriz Köy Enstitüsü
binaları boşaltılmıştır. Fikri varlığını yok etmek için kapatanlar, fiziki varlığını
da ortadan kaldırmak için hala mücadele ediyor.
O gün köylerde başlayan eğitim mücadelesi,
bugün de köy okulları kapatılarak tam tersi yönde devam ettiriliyor. Eğitimde
yaşadığımız sorunun temel kaynağı da bu anlayıştır. Ancak bugüne kadar
sürdürülen çabalar nafile çabalar olmuştur. Cumhuriyetin eğitim temelleri
sağlam atılmıştır. Duvarlar hasar görse de temeli kimse yıkamaz.”
Çok sayıda öğretmen ve eğitmen
yetiştirmenin ve köy çocuklarına öğrenim olanağı sağlamanın yanı sıra
Türkiye’nin kültür yaşamına damgasını vuran bir “köy kökenli aydın kuşağı”
yaratan Köy Enstitüleri, yöneltilen bütün eleştirilere karşın kalıcı bir iz
bırakmıştır. Köy enstitüleri unutulmadı. Hasan Ali Yücel unutulmadı. İsmail
Hakkı Tonguç unutulmadı.17 Nisan Köy Enstitülerinin kuruluş günü kutlu
olsun"
Zuhal SİRKELİ
Atatürkçü Düşünce Derneği
Alanya
Şube Başkanı